Köyde yaşıyoruz 42 yaşındayım !!!
-“Buda kız olursa ananın evine” dedi. Hemşire konuşmaya tanık oldu. Doğum gerçekleşti, hemşire bana öyle bir şey dedi ki.. Elim ayağım birbirine dolandı! Hayatımız ondan sonra daha da sıkıntıya girmeye başladı.. En büyük kızımız büyüdü ve o gün yaşamımda hiç istemediğim en kötü günlerden biri oldu.. Kelimeler bunu anlatmaya yetmezdi.. Hiç utanmadan eşim bana gelip tüm niyetini ifade etti.. En büyük kızımız 15 yaşına gelmişti ve öyle bir şey ifade etti ki.. Hayatımız karardı..
Tam 5 kızım var. Eşim bunu çok dert etti. 6. hamileliğimde doğum anı geldi yüzüme baktı sert ifadeyle “Buda kız olursa ananın evine” dedi… Çok istemelerine karşın erkek çocukları olmamıştı. Altıncı çocuğa hamile kalan bayan bu sefer ki erkek olsun diye dua ediyordu. Bu dua neticesinda…neler oldu neler Kocası bu hususta çok baskı yapıyordu bayana. Yedi kız babası olması köyde alay hususu olan adam köy ahalisinin dilinden kurtulmak amacıyla erkek çocuğa sahip olmak istiyordu. .Adam evden ayrıldıktan kısa bir vakit sonra bayanın doğum sancısı başlamıştı. Köyün ebesini çağırdılar. Haber alır almaz anında gelen ebe doğuma başladı. Ve mutlu haberi verdi “Gözünüz aydın kız” dedi. Babası kundağa bakınca ne gerçekletireceğini şaşırıp..
KUNDAĞA BAKINCA Ş-ŞIRDI Gene mi kız dedi. Adam yüzünü buruşturdu. Çocuğu ebeye verip odadan çıktı gitti. Kadının yanına koydu bebeği ebe. Kocam ne dedi dedi. Ebe bir şey diyemedi kafasını önüne eğdi ve çıkıp gitti. Sonra hastaneden çıktı bayan evine gitti. Adamın eve gidesi gelmiyordu bir türlü. Ne büyük hayaller kurmuştu, oğlu olacaktı ve ben bir erkek babasıyım diyecekti. Ne vakit sonra eve gitti. Büyük kızı babasını sofraya çağırdı ama gelmek istemedi. Ananın yüzünü görmek istemiyorum, bana yine kız verdi dedi. Büyük kız kendinde bir kız çocuğu bulunduğu amacıyla üzüldü. Gel vakit git vakit. Küçük kız büyüdü. Genç yaşa geldi. 15’li yaşlardaydı. Babası, akşam süslen püslen hazırlan dedi. Neden baba dedi, seni istemeye gelecekler dedi. Kız ağlamaya başladı baba ben evlenmek istemiyorum okuyup hekim olacağım dedi.
Babası; kız çocuğunun okulda işi yok, hazırlan dedim sana dedi. Sonra annesi geldi . Kız dışarı çıktı. Ne oluyor bey dedi. Kızı vereceğim, bende bir onlardan bir bayan alacağım bana erkek çocuk verecek dedi. Kadın dedi ki. O kız okuyacak, sen kimi alırsan al, ben herşeye katlanırım ama çocuğumu bu yaşta senin hazzın uğruna kimseye verememe dedi. Ayak diredi. Kadın bir to-kat yedi. Ama buna aldırış etmedi. Asla izin vermedi. Adam bayanla evlendi. Ama o bayandan bir çocuğu olmadı. Kızı okudu ve hekim oldu. Babası hasta oldu, hiçbir çocuğu onun yüzüne bakmıyordu. Babasının hastaneye yatması gerekiyordu. Kızının vazife yaptığı hastaneye yatırıldı. Gitti babasının haline üzüldü. Onun tedavisi ile ilgilendi. Babası mahcubiyetinden kızına kızım bile diyemiyor, yalnızca saklı saklı ağlıyordu. Babası yaptığı hatanın farkındaydı. Ama Allah’ın kız ya da erkek vermesine karışmış büyük bir sınav yaşamıştı. İstemediği kızının ellerine düşmüş, onun tedavisi neticesi hayatta kalabiliyordu. Dünya yaşamı bu tür işte. Kim ne ederse onun büyük bir sınavı oluyor. Bu beni istemedi bizi terk etti demedi. Yine de babasının tedavisi ile büyük bir şefkatle ilgilendi. Kızlarının annesi ise, hiç kimse ile evlenmedi. Sadece çocukları ile ilgilendi. Onların kimseye muhtaç olmaması amacıyla çalıştı çabaladı kimini okuttu, kimini evlendirdi. Kazanan kim oldu sizce!
